Havaalanı faciası ve Baba Vanga modası
Havaalanı faciası ve Baba Vanga modası
YAŞANAN yaşandı, söylenen bildirildi, edilmemesi gerekli olan lâflar dahi edildi ve geriye yalnızca acılar ile şaşkınlık kaldı…
Atatürk Havalimanı’nda geçtiğimiz gün yaşadığımız ve anlam edebilmekte “alçaklık”, “katliam” ve “cinayet” gibisinden kavramlarının az geldiği hadiseden bahsediyorum…
Hakkında akla iştirak eden ve gelmeyen her çeşitli sözün söylendiği bu vahşet üst kısmına hemen burada benim de yorum yapmam, ahkâm kesmem “Son jeolopolitik gelişmelerin sonucu olarak paradigmaların değişiminden meydana gelen statükonun pkk üzerindeki yapısal etkisi” ya da “Uzlaşı çabalarının devletler ve müesseseler dışındaki örgütsel yapılarda sebep olduğu kımıldanmaların türevi”gibisinden lâf-ı güzaftan ibaret bilgiççe sözler sarfetmeme hiç lüzum yok…
Bu biçimde lüzumsuz sözler mahaline, güzide basınımızın kanlı ya da kansız şayet ses getiren anında her hadiseden ardından 4 elle sarıldığı bir klişe haberin aslını anlatayım:
1911 ile 1996 aralarında hayatını sürdüren, doğduğunda Osmanlı teb’ası, can verdiğinde de Bulgar yurttaşı meydana iştirak eden, kâhinlik yaptığı ve kehanetlerinin tamamının çıktığı öne sürülen Baba Vanga ismindeki Usturumcalı bir hatun ile alâkalı haberlerden…

Hem suçlu, hem bir kuvvetli, hatta küstah Süreyya’nın şoförü